5 Ocak 2014 Pazar

Bulunmaz, "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Demirkanlı'yı çok sert yanıtladı!

"ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" temel sponsoru Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü "ASILSIZ İHBARCI" Sn. Mustafa Şükrü Demirkanlı, 1 Ocak 2014 Çarşamba günü şu başlık altında bir yazı yayınlayabildi: "H. Hilmi Bulunmaz Ve Coşkun Büktel'in Yargılanma Süreci"...  Baştan aşağı karalama amacıyla ve olağanüstü saptırmalarla yazılan bu yazı hem yanıtlanacak ve hem de T.C. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Müracaat Savcısı'na sunularak, yazı nedeniyle, "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı hakkında "KAMU HUKUKU DÂVÂSI" açılması yönünde mutlaka "DÂVÂCI VE ŞİKÂYETÇİ" olunacaktır...

Karalama dolu yazıyı diyalog hâline getirerek değerlendirdik:

Demirkanlı - Hakkında çok sayıda dava açılan, çok sayıda kesinleşmiş yargı kararı bulunan H. Hilmi Bulunmaz'ın Yayın Yönetmenimiz Mustafa Demirkanlı hakkında yapmış olduğu şikayetine Cumhuriyet Savcılığı tarafından "Kovuşturmaya Yer Yok" kararı verildi.

Bulunmaz - "Benim hakkımda çok sayıda açılan dâvânın, çok sayıda kesinleşmiş yargı kararının" dâvâ dosya numaralarını asla sunmayarak türlü numaralar yapan Demirkanlı, hiç olmazsa "Kovuşturmaya Yer Yok" kararının soruşturma ve karar numaralarını yazının başındaki bu paragrafa yazmalıydı. Yazmamış. Yazamamış. Unutmuş(?) Biz yazalım:

"SORUŞTURMA NO: 2013/121297 - KARAR NO: 2013/74902"

Her soruşturmanın, mutlaka kovuşturmayla sonuçlanacağına dâir bir kutsal kelâm mı var? Hayır kesinlikle yok! Öyle bir kutsal kelâm olsaydı itiraz etme hakkına asla gereksinim duyulmazdı... İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na yapılabilen suç duyurularına "Kovuşturmaya Yer Yok" kararı verildiğinde, bu karara itiraz etme hakkı var... Bu itiraz, Bakırköy Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılır. Ben de, bu karara itiraz etmek için 2 Ocak 2014 günü İstanbul Adalet Sarayı'na giderek dilekçe verdim.

"Kovuşturmaya Yer Yok" kararına itiraz edilince, büyük olasılıkla, bu itiraz kabûl görmüyor. Ancak, bunun tersi de söz konusu olabiliyor. 
"ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" temel sponsoru Tiyatro... Tiyatro... Dergisi sahibesi Gülhan Avşar Demirkanlı hakkında "İFTİRA SUÇU" nedeniyle yaptığım suç duyurusu sonrası
"Kovuşturmaya Yer Yok" kararı verilmesine karşın itiraz ettim ve itirazım kabûl görebildi... Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın eşi ve patronu Gülhan Demirkanlı, İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 2013/201 Esas Sayılı Dâvâ Dosyası ile "İFTİRA SANIĞI" olarak yargılanıyor. İlk duruşmaya yalnız katılmak zorunda kaldığım dâvânın duruşmasına, ne "SANIK" Gülhan Avşar Demirkanlı, ne eşi Mustafa Şükrü Demirkanlı, (daha da önemlisi) ne de "resmî vekilleri" avukat Reyhan Kayışlı katıldı.

"ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Demirkanlı'nın beni savcıya şikâyet etmesine karşın, "Kovuşturmaya Yer Yok" verilmedi mi? Verildi:

"SORUŞTURMA NO: 2013/72962 - KARAR NO: 2013/30165"

Demirkanlı - Bulunmaz, şikayet dilekçesinde: "Ben elli yıldır kuyumculuk piyasasında bulunan bir insan olduğumdan, bunun yanı sıra da genel olarak sanatçı, özel olarak yazar olmam nedeniyle kuyumcu sektöründeki sorunlara da değinen biriyim. Düzensiz yayınlanan 'KUYUMCU DÜNYASI' adlı gazetenin sahibi ve başyazarı olduğum için, kuyum sektörü sorunlarına da değiniyorum… Gazetemi öğrenmek için Basın-İlân Kurumu'na yazı yazabilirsiniz. Ben, kuyum sektöründeki altın taşımacılığı sorununu da gündeme getirirken, kendi altınım anlamında konulardan bahsetmedim. Benim, bir gram bile altınım yok." diyor, oysa bahse konu yazının "KUYUMCU DÜNYASI" isimli dergi ile hiçbir ilgisi bulunmamakta, yazıda bu derginin adı dahi geçmemekte.

Bulunmaz - Yazıda "KUYUMCU DÜNYASI" adlı gazetenin (Dergi değil!) geçmemesi, "ASILSIZ İHBARCI" Demirkanlı'yı güçlü ve/ya haklı yapmaz. Söz konusu olan benim. "KUYUMCU DÜNYASI" adlı gazete de bana ait. Ben, adliye ortamında haklarımı savunurken, öznel, tekil, tikel değil, sürekli nesnel, çoğul, tümel davranışlar geliştiriyorum. Mustafa Şükrü Demirkanlı, neredeyse hiç kimsenin okumadığı, hiçbir değeri bulunmayan İnternet sitesinde karalama yapmak için demagoji, dezenformasyon, saptırma yoluna başvurup, düzeysiz birkaç okurunu kandırabilir de, iş adliyeye yansıdığında savcı ve yargıçları kandıramaz. Bunun somut birçok örneği var. Mustafa Şükrü Demirkanlı'yı, şimdilik kaydıyla, yedi dâvâdan birden yargılatabilme gücümü, Demirkanlı'nın karalamalarından alıyorum. Demirkanlı'ya daha yeni dâvâlar açacağım.

Demirkanlı - Bahse konu yazı Bulunmaz'ın kendisine ait blogspot'daki bir yazıdır, Bulunmaz, bu yazısında: "…hem bu taşıma şirketinin güven veren duruşu ve hem de kuyumculuğun 'yasal olmayan ticari yanı bulunması' nedeniyle, zaman zaman küçük paraları yollayabiliyorduk. Hattâ, işin açıkçası altın bile yolladığımız oluyordu." derken, kendisinden bahsetmediğini, kuyumculuk sektörünün sorunlarından bahsettiğini ifade ediyor Cumhuriyet Savcısı'na, aynı yazıya bakalım gerçekten de öyle miymiş? "Ta ki, Kilis'ten bir dosyamız gelinceye dek. Mehmet L…. P… adlı müşterimizin yolladığı dosyanın içerisinde altı adet torna ucu ve 160 YTL para vardı." (Kaynak) demek ki Kuyumcu Bulunmaz da genel sorunların bir parçasıymış, kendi anlatımına göre altın, dolayısıyla vergi kaçırıyormuş... (Burada diyecektir ki: "Ben torna kalemleri ve gayri resmi 160 TL'den bahsediyorum, altın demedim…" Demek ki "Kuyumcu Dünyası Dergisi"nde meslektaşlarının gayri resmi faaliyetlerini ihbar ediyormuş! Bu yazısında sadece torna ucu ve parayı gayri resmi yoldan transfer ettiğinden bahsediyormuş.) Bu kadar gerçek dışı beyanda bulunan biri uluslararası elmas kalemleri taciri de olsa eleştirilir, basının görevidir. Davalarında zaman zaman "ben ülkeme döviz kazandırıyorum" açıklamalarında bulunan Sosyalist Bulunmaz, mevcut yasalara aykırı eylemde bulunduysa eleştirilir, ülkeye kazandırdığı döviz kendisini dokunulmaz kılmaz.

Bulunmaz - "ASILSIZ İHBARCI" Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı eleştiri yapmıyor "İHBAR" ediyor. Daha önce gözden kaçırarak yaptığı "İHBAR" ile benim "ey savcı" şiirimi bahane ederek, beni Türk Ceza Kanunu'nun 301. Maddesi'nden (Halkın deyimiyle "vatan hainliği") yıllarca hapiste çürütmek istemesine karşın, T.C. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu Savcısı Sayın Halûk Gedikli'nin ("KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DÂİR") net kararıyla 
"ASILSIZ İHBARCI" adıyla damgalanan Mustafa Şükrü Demirkanlı, yaptığı "ASILSIZ İHBAR" sonucunda daha fazla dikkatli davranmak zorunda olduğundan, hem bana kuyumcuları ihbar ettiğim anlamında karalamada bulunuyor ve hem de yeniden bir "ASILSIZ İHBARCI" damgası yememek için, İnternet üzerinden "ASILSIZ İHBARCI" davranışları sergiliyor. "ASILSIZ İHBARCI" Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın da ifade ettiği gibi, ben, bir gram bile altını bulunmayan biriyim. Dolayısıyla, benim altın yollama gibi bir durumum söz konusu değil. Bu konunun araştırılması ve Şükrü Demirkanlı'nın yargılanması için savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. Demirkanlı, göz göre göre karalama yapıp, "YALAN" söylüyor. Bunun cezasını mutlaka çekecek. Sadece bu sözleri için bile, şimdilik kaydıyla açmak istediğim tazminat dâvâsının miktarını 200.000,00 TL ve fazlası olarak tespit ediyorum. Demirkanlı daha fazla ileri giderse, artık tazminat dâvâlarının miktarını 1.000.000,00 TL (eski para birimiyle BİR TRİLYON TL) ve gayet de çok fazlasına çıkarmayı düşünüyorum. Demirkanlı, iddialarını İnternet ortamında dile getirirken, bir yandan da, savcılıklara suç duyurusunda bulunabilmelidir. Tıpkı benim gibi... Örnekse, bu yazıyı da "EK" olarak sunup, Demirkanlı'nın bu karalama yazısını hem savcıya şikâyet edecek ve hem de yukarıda belirttiğim gibi fahiş bir tazminat dâvâsı açacağım...

Demirkanlı - Bir insan art arda bu kadar gerçek dışı bir beyanı nasıl yapabilir?  Coşkun Büktel bütün  bu gerçekliğe gözlerini kapatarak bu arkadaşını nasıl savunabilir?  Bu sorunun yanıtını sadece Coşkun Büktel verebilir.

Bulunmaz - Beyanlarımın gerçek mi, gerçek dışı mı olduğu, savcılığa edeceğim şikâyet ve açacağım tazminat dâvâsı sonucunda resmîleşecek. "ASILSIZ İHBARCI" Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı ile aramızdaki "polemik" süreci, artık adliye sürecine yansıdığına göre işlere savcılar ve yargıçlar bakacak. Kendisi tepeden tırnağa "YALAN" (kendi ifadesiyle "gerçek dışı beyan") sözlerle karalama yaptığı gün gibi ortadayken ve bu karalamalarından birinin "ASILSIZ İHBAR" olduğu "tescil edilmesi" Sayın Savcı Halûk Gedikli tarafından resmî olarak belgelenebilmesine karşın, benim sözlerimin "YALAN" olduğunu söyleyebilme cesaretine sahip olan "ASILSIZ İHBARCI" Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı bu cesaretini, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Sayın Mustafa Kurt'tan mı, İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Sayın Hilmi Zafer Şahin'den mi, Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Sayın Mehmet Çevik'ten mi, yoksa her üçünden birden mi alıyor? Saydığım kişiler, bütün bu gerçekliğe gözlerini kapatarak "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı'yı nasıl savunabilirler? Bu sorunun yanıtını sadece Mustafa Kurt, Hilmi Zafer Şahin ve Mehmet Çevik verebilirler...

Demirkanlı - H. Hilmi Bulunmaz'a yeni bir dava daha açıldı

Yayın Yönetmenimiz Mustafa Demirkanlı hakkında yapılan şikayete "Kovuşturmaya Yer Yok" kararı verilmesiyle birlikte aynı gün H. Hilmi Bulunmaz hakkında İstanbul 7. Sulh Ceza Mahkemesi’nde yeni bir dava açıldığı haberi de geldi. Mustafa Demirkanlı'nın şikayeti sonrası Cumhuriyet Savcılığı tarafından Bulunmaz hakkında yeni bir kamu davası açıldı. Diğer soruşturmalar sürmekte.

Mimesis çevresinden Bülent Sezgin'in şikayeti de Cumhuriyet Savcısı H. Mehmet Ünlü tarafından Anadolu Sulh Ceza Mahkemesi'nde davaya dönüştü, bu dava da önümüzdeki günlerde başlayacak. Ömer Faruk Kurhan'ın açtığı dava devam ederken Av. Süleyman Anıl'ın açtığı dava da karara kaldı, muhtemelen bu ay sonuçlanacak.

Bulunmaz - "ASILSIZ İHBARCI"  olduğu savcı kararıyla kesin hâle gelen Mustafa Şükrü Demirkanlı, benim ve Coşkun Büktel'in hakkında açılan dâvâları ballandıra ballandıra anlatırken, kendisinin "ASILSIZ İHBARCI" lekesiyle yaşamak zorunda olduğunu okurlarına kesinlikle anlatmıyor. Benim hakkımda tamamen tartışmalı ve baştan aşağı öznel duygularla karar verilmeye açık bulunan Türk Ceza Kanunu'nun 125. Maddesi içeriğindeki hakaret dâvâları zar zor açılabilirken, "ASILSIZ İHBARCI" Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı hakkında "HAKARET, İFTİRA, TEHDİT SUÇLARI" ile "KAMU HUKUKU DÂVÂSI" açtırdım. Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın eşi ve patronu Gülhan Avşar Demirkanlı hakkında da "İFTİRA SUÇU" içeren "KAMU HUKUKU DÂVÂSI" açtırdım. Bu daha başlangıç. Dâvâ açtırmaya ısrarla devam edeceğim. Sadece Demirkanlı kliği ile sınırlı tutmayacağım dâvâ açma girişimlerimi, 1100 kişilik "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" üyelerinin bütününe, hepsine, tümüne yayacağım...

Demirkanlı - Coşkun Büktel hakkındaki soruşturmalar

Avukatların yaptığı araştırmalar sonrasında H. Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel tarafından videoya kaydederek yayınladıkları ve halen uluslararası video paylaşım sitelerinde yayında olan videoları hakkında da çok sayıda şikayette bulunulmuş olup, soruşturmalar İstanbul, Anadolu, Trabzon, İzmir, Ankara Cumhuriyet Savcılıkları tarafından ayrı ayrı sürdürülmektedir. Bize ulaşan bilgilere göre şikayetler her gün artmakta.

Bulunmaz - "ASILSIZ İHBARCI" olduğu savcı kararıyla kesin hâle gelen Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, "Avukatların" derken neden ad veremiyor? Şimdiye kadar hiçbir avukatı karşımızda asla tutunamadığı için teker teker Demirkanlı'yı terk eden avukatlar Burhan Gün, Reyhan Kayışlı, Volkan Eker de var mı "Avukatların" içerisinde? Burhan Gün, Reyhan Kayışlı ve Volkan Eker geri mi döndü? Demirkanlı, "İstanbul, Anadolu, Trabzon, İzmir, Ankara Cumhuriyet Savcılıkları tarafından ayrı ayrı sürdürülen" şikâyetlerin dosya numaralarını neden vermiyor? Yoksa, her zaman yaptığı gibi, Demirkanlı yine "YALAN" mı söylüyor?

Demirkanlı - 2.5 sayfaya sığan galiz küfürlerini halen savunan Büktel’in 1.100 kişiye karşı başını ağrıtacak en belirgin ve galiz küfrü: "Bunlardan biri gelsin yüzüme karşı kınıyoruz desin… Bu o…. çocuklarından biri çıksın karşıma seni kınıyoruz, desin. Benimle bu konuyu tartışabilsin, ben oraya imzamı attım, o imzamı savunuyorum diyebilsin, bir kişi çıkamaz… Oraya 1100 imza atmak önemli değil, bir tane babayiğit bulabilmek önemli… buraya gelecek bizim karşımıza o iftiraların cevaplarını verebilecek bir tane o…. çocuğu bulabiliyor musunuz? İşte o zaman alkışlarım sizi…" dediği kayıtlı ve yayında olan videodaki küfürleri karşısında avukatların yorumu şöyle: "Temiz yayıncılık bildirisine imza atan herkes ayrı ayrı dava açabilir, bu galiz küfürler TCK’nın 125 ve devamı 126. maddesinde açık açık belirtilmiştir, illaki isim belirtmek gerekmez", diyerek bu ağır hakaretlere maruz kalanların Cumhuriyet Savcılıklarına şikayette bulunabilecekleri gibi tazminat davaları da açabileceklerini ifade etmekteler. Yargı makamları tarafından kayda alınan bu videolar silinse dahi her iki şahsın ve videoyu yayımlayan Cemalettin Bulunmaz’ın sorumluluktan kaçamayacakları da ifade edilmekte. Bir anda yüzlerce ceza ve tazminat davası ile karşı karşıya kalma olasılıkları bulunan bu iki şahsın bundan sonraki yayın çizgisi merak edilmekte.

Bulunmaz - "ASILSIZ İHBARCI" Sn. Mustafa Şükrü Demirkanlı, "YARGISIZ İNFAZ" yapmayı sevdiği için, iddia düzeyindeki sözleri, sanki kesin karar verilmiş gibi sunarak, okurlarını kandırıyor. Savcıları ve yargıçları asla kandıramayacak olan "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı, kıt bilgileriyle tiyatro sanatını kirletmeye yeltenen okurlarını kandırabilir. Onun böyle bir özgürlüğü var. Ancak biz, bizim hakkımızda bir yazı yazdığında, kendisine çok sert bir dille yanıt veririz. 

"Kopyala yapıştır, kes yapıştır, cımbızla yapıştır" yöntemiyle okurunu kandırmayı sürdüren Mustafa Şükrü Demirkanlı, "ASILSIZ İHBAR" yaparken de aynı karalama, aynı karakuşi yöntemlerle davranmasına karşın, Sayın Savcı Halûk Gedikli tarafından "ASILSIZ İHBARCI" olarak tescillenmiştir. Şurası çok net: Okurları kandırmak kolay, savcı ve yargıçları kandırmak çok zor. Bunu bildiği için adliyede süt dökmüş kedi gibi davranan "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı, okurları karşısında kükremiş aslan kesiliyor... Oysa yargılamayı okurlar değil, savcılar ve yargıçlar sürdürüyor. Önemli olan okurların karşısında değil, savcı ve yargıçların karşısında aslan kesilerek kükreyebilmektir... 

İki eliyle bir dilekçeyi doğrultamayan "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı, en basit dilekçeleri bile avukatlara yazdırma yoluna gidiyor. Böylece avukatlar yanlış yapınca şikâyetinden bile vazgeçmek zorunda kalıyor. Biz "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı beyefendinin "MÜŞTEKİ", benim "ŞÜPHELİ" olduğum soruşturma dosyalarını bile çöpe atılmayıp, kovuşturmaya dönüşmesi için savcılığa ısrarla dilekçe sunuyoruz. (Avukat Reyhan Kayışlı yanlışının belgesi: 
http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/11/blog-post_9584.html)

Coşkun Büktel'in, gayet haklı nedenlerle ve somut gerekçelere dayanan iddialarını çarpıtıp saptırabilen "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı, yukarıda belirttiği gibi, 1100 kişilik "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI"  imzacılarını, Coşkun Büktel'e karşı kışkırtarak, "Haydi hep beraber dâvâ açın!" mealinde sözler edebiliyor. Herhangi bir ad veremeden, ikide bir "avukatlar, avukatlar" diye mırıldanabilen "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı, üzerimize saldığı 1100 kişilik "İFTİRA ÇETESİ" imzacısını, mahkeme sürecinde kullanmak istiyor! 1100 kişinin içerisinden 100 "babayiğitin" çıkıp bize karşı dâvâ açabileceğini hiç sanmıyorum. Ancak ben, koşullar oluşur oluşmaz, 1100 kişinin bütününe, hepsine, tamamına, tümüne teker teker dâvâ açacağım. Bakalım neymiş iki masûm insan hakkında "İFTİRA KAMPANYASI" düzenleyebilmek. Biz, hiçbir zaman için e-postayla atılan, noterle yollanan ihtarnameleri asla ciddiye almadık. Ne zaman yargı kararı verildi, işte o zaman videolarımızı, yazılarımızı sildik. Bizim saygımız 1100 kişilik "İFTİRA ÇETESİ" için değil, mahkemeler için geçerli. Biz, çetelere değil, mahkemeye saygı gösteririz. Çektiğimiz videolarımızı, yazdığımız yazılarımızı silmişiz gibi bir izlenim veren yazı yazmak, tamamıyla kuyruklu "YALAN" olarak kayda geçsin istiyoruz.

Demirkanlı - C. Büktel ve H. Hilmi Bulunmaz'ın Diğer Soruşturmaları

"Soruşturmanın gizliliğini ihlal", "yargı görevini kullananı etkileme" suçları da dahil olmak üzere çok sayıda birlikte ve tek tek şüpheli olarak soruşturmaları devam etmekte. Büktel hakkında yapılan suç duyurularının 9 adet olduğu bilinmekte.

Bulunmaz - Biz, adliyeye yansımış, açık duruşma olarak süren bütün dâvâ belge, bilgi, bulgu, delik, kanıt, tanıklıkları yayınlayabiliriz. Bunun hiçbir ceza yaptırımı yoktur. Demirkanlı, aba altından sopa göstermeye çalışmasına karşın, avucunu yalıyor... Alnında "ASILSIZ İHBARCI" bere taşıyan Mustafa Şükrü Demirkanlı, kendi okurunun zekâ kıtlığına güvendiği için, dedikodu yapar gibi yazıyor. Ancak savcılar ve yargıçlar dedikodu düzeyinde asla çalışmayıp, Anayasa, Borçlar Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Medenî Kanun, Türk Ceza Kanunu gibi bilimsel hukuk kavramlarıyla hareket ediyorlar. Büktel hakkında yapılan suç duyurularının dosya numaralarını versen de, numara yapmadığını, mücadele ettiğini bir anlasak be Demirkanlı!

Demirkanlı - Coşkun Büktel'in Hukuk Davası da devam ediyor

Yayın Yönetmenimiz Mustafa Demirkanlı'ya hakaretleri 12. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararıyla sabit olan Büktel hakkında açılan 25.000 TL değerindeki Hukuk davası da devam ediyor, 1 nci duruşması yapılan davada 12. Sulh Ceza Mahkemesi'nden karara çıkmış dava dosyasının istenmesine karar verildi. Bir sonraki duruşmada karara çıkması beklenen dava duruşması Nisan ayında gerçekleşecek. Hukuk Mahkemesi’ndeki ilk duruşma sonrası H. Hilmi Bulunmaz'la birlikte çekmiş ve yayımlamış oldukları video da  avukatlar tarafından çok yönlü incelenmekte.

Bulunmaz - Coşkun Büktel'e açılan 25.000,00 TL'lik dâvâ "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı lehine sonuçlanmaz kanaatine sahibim. Büktel aleyhine, Demirkanlı lehine sonuçlansa bile, birkaç bin TL'lik bir sonuç çıkabilir ve büyük olasılıkla "TAKAS DEFİ" nedeniyle ödenmez. Sonuçta karar verecek olan yargıçtır. Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Sayın Mustafa Kurt'tan, İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Sayın Hilmi Zafer Şahin'den, Kocaeli Şehir Tiyatrolar Genel Sanat Yönetmeni Sayın Mehmet Çevik'ten reklâm (PARA) almak için, dergisini bir kurum ve kendisini önemli bir şahsiyet gibi sunma çabası içerisine girebilen Mustafa Şükrü Demirkanlı belki adlarını saydığım bu kişileri inandırıp kandırabilir. Ancak, Demirkanlı'nın bu türlü sözlerine hiçbir savcı ve hiçbir yargıç değer vermez. Bunu nereden mi biliyorum? Benim hakkımda yaptığı "ASILSIZ İHBAR" eyleminden biliyorum!...

Demirkanlı - H. Hilmi Bulunmaz'ın Hukuk Davası da devam ediyor

Trabzon 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nde kesin kararla sonuçlanan ve H. Hilmi Bulunmaz’ın mahkum olduğu dava sonrası Levent Çağlayan’ın açtığı 25.000 TL’lik davanın ön soruşturması devam ederken, Mustafa Demirkanlı ve Gülhan Demirkanlı’nın açtığı ve biri ilk, diğeri 2 nci celsede sonuçlanan ve H. Hilmi Bulunmaz’ın “kesin” hükmünde kararla mahkum olduğu davalara yönelik, tazminat davaları da önümüzdeki hafta açılacak.

Bulunmaz - Trabzon 3. Sulh Ceza Mahkemesi kararı "YARGITAY" makamında. Levent Çağlayan benim hakkımda 25.000 TL'lik dâvâ açar açmaz, Çağlayan hakkında Çağlayan Adliyesi'nde 150.000,00 TL'lik dâvâ açtım. Açtığınız her tazminat dâvâsına karşılık, en az bir misli dâvâ açacağım!... Levent Çağlayan'a altı misli açtım. Reyhan Kayışlı'ya en az sekiz misli tazminat dâvâsı açacağım. Eyyüp Fırat Kuyurtar'a açacağım tazminat dâvâsı miktarını da 1.000.000,00 TL olarak tasarlıyorum...

Demirkanlı - H. Hilmi Bulunmaz yüz binlerce liralık davalar açıyor

Hukuk Mahkemesi’nde dava açmak için gerekli harcın yeterli olması nedeniyle H. Hilmi Bulunmaz tarafından 100.000-200.000 TL’lik davalar açılmakta, dava açmanın yeterli olduğunu düşünen -yakın arkadaşı Coşkun Büktel tarafından Hukuk Prof’u olarak tanımlanan- Bulunmaz’ın açmış olduğu davaların sonucundaki kararlarla birlikte öğreneceği çok şey olduğundan hareketle, Bulunmaz’ın Ordinaryüs olacağı şakaları da yapılmakta. Avukatların kendi davalarına neden bir başka avukatla girdiklerine de bir anlam veremeyen, “korktular, kaçtılar, dilekçe yazmasını bile bilmiyorlar” diye dalga geçen Bulunmaz’ın bu konuda da öğrenecekleri olduğu bilinmekte. Durup dururken avukatlara yönelik hakaretamiz yayınlar yapan, sonra da “beni dava ediyorlar” diyen Bulunmaz avukatlara yönelik hakaretamiz yayınlarına devam etmekte, her yayını hakkında yeni suç duyurusunda bulunulmakta, hukuk davaları açılmakta ve açılmaya devam edeceği avukatlar tarafından dile getirilmekte.

Bulunmaz - Şimdilik kaydıyla "yüz binlerce liralık dâvâlar açıyor"um. Bundan böyle "MİLYONLARCA LİRALIK DÂVÂLAR" açacağım... Yukarıdaki söylemiyle de "ADLİYEYİ GEREKSİZ YERE MEŞGÛL ETMEK"le birlikte "ADLİYEYLE ALAY ETMEYE BİLE" başlayan "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı, hafif tavrını kronik hâle getirmeyi sürdürürse, kendisi hakkında ayrıca olarak "ADLİYEYİ GEREKSİZ YERE MEŞGÛL ETME SUÇU" nedeniyle de şikâyetçi olacağım. "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın sadık avukatları Burhan Gün ve Reyhan Kayışlı hakkında bile "DÂVÂCI VE ŞİKÂYETÇİ" oldum. Reyhan Kayışlı hakkında 200.000,00 TL'den az olmamak üzere bir tazminat dâvâsı açacağım. Bunun yanı sıra, bana karşı bir avukat olarak değil de âdeta "bir düşman askeri" gibi davranan avukatların bütününü, hepsine, tamamına, tümüne dâvâlar açacağım... Demirkanlı'ın ipiyle adliye kuyusuna inen bütün avukatlara uyarımdır.

Demirkanlı - Büktel ve Bulunmaz'a Yanıt Verilmeyecek.

Facebook ve twitter'da Yayın Yönetmenimiz Mustafa Demirkanlı hakkında yapmış oldukları gerçek dışı yayınları bu güne kadar muhatapları önce ikaz edilmiş, hakeretamiz yayınlarını durdurmadıkları durumlarda Cumhuriyet Savcılıkları'na şikayette bulunulmuştu. Bugünden itibaren, ikazları ciddiye almadıkları için, ikaz edilmeden doğrudan şikayette bulunulacak. Hakaret ettikleri iddiasıyla haklarında yapılan şikayetler, her tekrarladıklarında yeni bir suç oluşturduğu için tekrar tekrar hem şikayet edilecek hem de hukuk davaları açılacak… Bu iki şahıs bir kez dava açıldıysa ya da şikayette bulunulduysa artık o hakaretamiz cümlelerini istedikleri gibi ve istedikleri kadar kullanabileceklerini sanmaktalar, bu günden sonra yapılacak şikayetlerle Hukuk Prof.'u oldu dediği yakın arkadaşı Bulunmaz'la birlikte Büktel de mer'i hukuk hakkında daha fazla bilgi sahibi olacak…

Bulunmaz - "Büktel ve Bulunmaz'a yanıt verilemez" ve/ya "Büktel ve Bulunmaz'a (YALAN SÖYLEMEDEN) yanıt verilemez!..." Bize karşı doğru da söylense, yalan da söylense, mutlaka yanıtını verilir... Yeter ki, bana karşı atılan "İFTİRA VE YALANLAR" facebook bataklığı içinde gerçekleşmesin. Ben, facebook bataklığı üyesi olmadığım gibi, bu sosyal paylaşım sitesine "hiç" denilecek denli az giriyorum! Genellikle Coşkun Büktel'in bana telefon etmesiyle birlikte facebook hakkında bilgi sahibi oluyorum. Başkaları için "kıymetli" olabilen facebook sitesi, benim için bir bataklık olduğu, insanın özündeki sanat yapma âşkını söndürdüğü için bu siteye hemen hemen hiçbir zaman girmiyorum. Bizi sadece ve yalnızca, tamamıyla tartışmalı, baştan aşağı öznel ve soyut kavramlarla yazılmış "hakaret suçu" nedeniyle şikâyet eden "ASILSIZ İHBARCI" Mustafa Şükrü Demirkanlı, "somut olan" Türk Ceza Kanunu'nun 301. Maddesi'yle şikâyet eder etmez, Özel Soruşturma Savcısı Sayın Halûk Gedikli tarafından reddedilerek, "ASILSIZ İHBARCI" kavramıyla da yorumlanacak bir duruma getirilmiştir. Sadece çok kıt zekâlı okurlarını inandırarak kandırabilen Sayın Mustafa Şükrü Demirkanlı, savcıları ve yargıçları asla kandıramaz. Oysa biz, Demirkanlı'yı sadece "HAKARET SUÇU" ile değil, özellikle "HAKARET SUÇU" da içinde olmak üzere, "İFTİRA VE TEHDİT SUÇLARI" ile "yargılatmayı" sürdürüyoruz:

İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/663
İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/523
İSTANBUL 8. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/843
İSTANBUL 12. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/664
İSTANBUL 22. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/551
İSTANBUL 27. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/943
İSTANBUL 24. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2013/201
İSTANBUL 40. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2023/399
İSTANBUL 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012/481
İSTANBUL 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/423
İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/205
İSTANBUL 23. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/230
İSTANBUL 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/205

Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin yönlendirdiklerinin dâvâları:

İSTANBUL 1. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2010/8930 
İSTANBUL 2. SULH CEZA MAHKEMESİ
İSTANBUL 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2010/8
İSTANBUL 7. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/217
İSTANBUL 12. SULH CEZA MAHKEMESİ
İSTANBUL 15. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/899
İSTANBUL 27. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/166
İSTANBUL 28. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/469
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/3131 
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/3218
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2013/268
İSTANBUL 35. SULH CEZA MAHKEMESİ
İSTANBUL 9. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ -2010/337 
İSTANBUL 9. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2010/445
İSTANBUL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -  2010/278
İSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2013/400
İSTANBUL 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012/650 
İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/167 
İSTANBUL 25. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2013/78
KADIKÖY 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ - 2010/236
ANADOLU 40. SULH CEZA MAHKEMESİ -  2013/854
KARŞIYAKA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/289
KARŞIYAKA 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2011/536 
KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ - 2012 / 597 
TRABZON 3. SULH CEZA MAHKEMESİ - 2012/256
MANİSA SOMA SULH CEZA MAHKEMESİ -  2011/578

Ayrıca karşılıklı olarak onlarca soruşturma (Bâzı örnekler):

DEMİRKANLI'NIN HAKKIMDA YAPTIĞI "ASILSIZ İHBAR":
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu - Soruşturma No: 2013/72962 - Karar No: 2013/30165)

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/53606
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/58063 
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/72343
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/88004
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/102971
ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI - 2013/75791

***

BU YAZIYLA İLGİLİ OLARAK İNCELENMESİ GEREKEN DELİLLER:


1 http://tiyatroyun.blogspot.com/2014/01/h.html

2http://tiyatrodergisi.com.tr/?p=865
3http://tiyatrodergisi.com.tr/?p=879
4http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/07/aslsz-ihbarc-lincci-demirkanl-bulunmaz.html
5 - www.coskunbuktel.com/lincimzacilari.htm
6 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2014/01/bulunmaz-savc-hakan-avsar-affetse-bile_1.html
7 http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/11/blog-post_3885.html
8http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/12/aslsz-ihbarc-demirkanlnn-avukat-reyhan.html
9 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2014/01/blog-post_1627.html
10 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2014/01/blog-post_9914.html
11http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/12/blog-post_8242.html
12http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/12/blog-post_7084.html